BASIN AÇIKLAMASI
Tarih: 18.02.2015 | Okunma Sayısı: 2176

BASIN VE   KAMUOYUNA

            TBMM’de çıkarılmaya çalışılan İç Güvenlik Yasa Paketi demokratik hukuk devletinde kabulü mümkün olmayan ve anayasaya açıkça aykırı olan bir düzenlemedir.Kişisel hak ve özgürlükler  iktidar,polis ve valinin insafına bırakılamaz.Bu yetkilerle insanların yaşama hakkı,ifade özgürlüğü,özel hayatın gizliliği ve kişi güvenliği  gibi temel hak ve özgürlükleri tamamen ortadan kaldırılmış olacaktır.

            Ülke tarihi, anti demokratik uygulamalarla doludur.Bu millet Ak Parti iktidarını desteklerken de tamamen bu anti demokratik ve baskıcı uygulamalar ile vesayetçi anlayışa son vermesi için destek vermiştir.BU millet geçmişte muhafazakarlara, kürtlere, sol ve sağ düşünceye sahip olan insanlara,imam hatip liselerinde okuyanlar ile baş örtülü olanlara  yapılan despotlukları daha henüz unutmamışken tıpkı bu uygulamalara temel hazırlayan bir yasayı savunmak, ne hukuka nede vicdanlara sığmaz.

            Ak Parti iktidarı döneminde insan hakları ve demokrasi anlayışının yerli yerine oturacağını beklerken gördüğümüz,iç güvenlik paketi adı altında  ülke genelinde sıkı yönetimin uygulanması için polis devletine doğru adımlar atılmaktadır.Hiçbir demokraside ne polise ne askere nede valiye bu yetkiler verilemez.Kolluk güçlerine bu yetkileri verirseniz geçmişte olduğu gibi geçmişte yaşanan faili meçhul cinayetlerin ve insanların özgürlüklerinin sonlandırılmasının önünü açmış olursunuz.Özel yetkili mahkemelerle ilgili yaşanan ve yaşatılanları ne çabuk unuttuk?Bir sürü insan, polisin hazırladığı sahte tutanak ve delillerle halen hapislerde yatmakta iken yeniden bir vesayetin önünün açılması kabul edilemez. Elazığ Barosu olarak 17-25 Aralıkta hükümete karşı yapılanlara nasıl karşı durduysak bu günde hükümetin yapmaya çalıştığı haksız uygulamaların karşısında olduğumuzun bilinmesi gerekir.

            Her an göz altına alınabilme korkusu, üst ve araç aranması,telefonların dinlenebilmesi,ihtimallerle hareket edilerek öldürmenin suç olmaktan çıkarılması,araç takibi,savcıların yetkilerinin valiler tarafından kullanılabilmesi,belediyelerin vali emrine tabi olması,valilerin yasak güzergah ilan ederek buna uymayanlara yargı yolu açılıp hapse girmeye kadar gidecek bir serüvene sokulması  anayasal hakların kanunla kısıtlanmasıdır.

            Özellikle Molotof kokteyli ve maske kullanarak gösteri yapıp işyerlerine zarar vermek suç olup ve  cezalandırılmaktadır.O halde  yeniden bir yasal dayanak adı altında İç Güvenlik Paketi içerisine bu hususların sokulması tamamen toplumda algı yaratmaya yönelik bir aldatmacadır.Hangi gösterici yakıp yıkarak ve iş yerlerine zarar vererek gösteri yapıp  polis tarafından adalete teslim edilmiş ve cezasız kalmıştır?Hangi gösterici Molotof kullanıp yakalandığında bu eylemi cezalandırılma mıştır?Sıkı yönetimleri andıran yasal çalışmayı kabul etmediğimiz gibi bu paketin yasalaşmaması için mücadelemizin süreceğini  kamu oyu ile paylaşırız.18.02.2015

                                                                       ELAZIĞ BAROSU BAŞKANI

                                                                                  Av. Adnan DEMİR

23.11.2024
AV. MELİH EFE
BARO BAŞKANI

© Web sitesi hizmeti Türkiye Barolar Birliği tarafından verilmektedir.