DUYURU NO:2016/7 |
Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan “Bir Avukat Yanında, Avukatlık Ortaklığında veya Avukatlık Bürosunda Ücret Karşılığı Birlikte Çalışan Avukatların Çalışma Esaslarına İlişkin Yönetmelik” uzun bir mücadele sonucunda, 26 Aralık 2015 tarih ve 29574 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bilindiği üzere, anılan Yönetmelik, Barolara bazı görevler yüklemektedir. Yönetmelik hükümleri incelendiğinde, 4/1-a. maddesinde Baronun taraflar arasında imzalanacak Sözleşmenin denetimini yapacağı, 6/1. maddesinde ücretin her yıl Baro tarafından belirleneceği, 13/1. maddesinde tip sözleşmenin yapılmaması ve/veya akdedilmiş Sözleşme ve/veya bu Yönetmelik hükümlerine aykırılık halinde baro tarafından gerekli uyarıların yapılacağı, aykırılığın 15 gün içerisinde giderilmemesi halinde soruşturma açılacağı, 13/5. maddesinde sözleşmelerin baroda özel bir dosyada gizlilik kurallarına uygun bir şekilde saklanacağı, 13/6. maddesinde taraflar arasında imzalanan sözleşme baroya sunulmuş olsun veya olmasın, sözleşmeye aykırılıklar ile ilgili şikayetlerin baronun yetkili organlarınca inceleneceği öngörülmüştür.
Bu durumda anılan Yönetmeliğin uygulanması ile ilgili Barolara düşen öncelikli görevler aşağıdaki gibi özetlenebilecektir:
1) Her yıl Yönetmeliğin 4/1-a.maddesinde öngörülen ücreti belirlemek,
2) Avukatların ne şekilde çalıştığını (bağlı/bağımsız) tespit edebilmek için baroya kayıtlı avukatlardan çalışma şekli hakkında bilgi talep etmek,
3) Çalışma şekillerinin tespiti üzerine, taraflar arasında işbu Yönetmeliğe uygun olarak akdedilecek Tip Sözleşmeleri talep etmek ve saklamak,
4) Gelen şikayetleri karara bağlayacak usulü belirlemek
Ayrıca Yönetmeliğin uygulanmasına ilişkin Birliğimize gelen sorular üzerine, bazı hususlara açıklama getirme ihtiyacı duyulmuştur.
1-) Yönetmeliğin 6/1. maddesi uyarınca Barolar tarafından her yıl belirlenecek olan ücret NET ücrettir. Zira madde hükmünde SGK primi, gelir, damga, muhtasar ve benzeri vergiler ile diğer yasal kesintiler ve Baro aidatının işveren tarafından ayrıca ilgili yerlere ödeneceği düzenlenmiş olduğundan, ücretin tüm yasal kesintilerden arındırılmış NET ücret olduğu açıktır.
2-) Yönetmeliğin 6/2. maddesinde geçen “TEFE/ÜFE ortalaması” ifadesinde yazım hatası olduğundan, bu ifadenin doğru olan “TÜFE/ÜFE ortalaması” olarak yorumlanması gerekmektedir.
3-) Yönetmeliğin 7. maddesinde düzenlenmiş olan yıllık izin süresi 21 “TAKVİM GÜNÜ” olup, iş gününden farklı olarak hafta sonları da sayılmaktadır. Bununla birlikte, maddede de öngörüldüğü üzere, yıllık izin süresi 4857 sayılı İş Kanunun belirlenen yıllık izin sürelerinden az olamaz.
4-) Yönetmeliğin 9. maddesinin 5. fıkrasında işveren avukatın, kıdemi bir yılın altında olan işgören avukatın iş sözleşmesini haklı nedenler dışında feshettiği takdirde, işgören avukatın son ay aldığı ücret kadar bir miktarı tazminat olarak ödeyeceği düzenlenmiş ise de, bu hükmün, sözleşmede deneme süresi öngörüldüğü takdirde, ancak deneme süresi tamamlandığı tarihten itibaren işleyeceği açıktır.
Ayrıca buradaki düzenleme her ne kadar İş Kanunundaki kıdem tazminatına ilişkin düzenleme ile benzerlik gösterse de, kıdem tazminatından farklı olarak “işgören avukatın son ay aldığı ücret” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiş olup, bu tazminat işgören avukatın son ay aldığı net ücret kadar olacaktır.
5-) Tip Sözleşmelerde deneme süresi bir ay olarak belirtilmiş ise de, İş Kanunu’nda deneme süresinin 2 aya kadar öngörülebileceği düzenlemesi uyarınca, taraflar arasında akdedilecek sözleşmelerde deneme süresi İş Kanunun belirlediği sınırlar çerçevesinde düzenlenebilecektir.
Avukat Metin FEYZİOĞLUTürkiye Barolar BirliğiBaşkan